Sarışınların makyaj sırları

Sarışınların makyaj sırları

Dünyaca ünlü mineral makyaj markası Jane Iredale'in kurucusu Jane Iredale; meslek sırlarını sarışınlara özel olarak paylaşıyor...

Sarışın da olsan esmer de olsan iyi bir makyaj için öncelikle iyi bir zemin hazırlaman gerek ki bu da cildin için doğru olan fondöteni seçmen anlamına geliyor. Ve fondöteni cilt tonuna göre seçmelisin, saç rengine göre değil. Bunun yanı sıra çoğu kadın yüzünde güneş değmiş gibi bir hava yaratmak için bronzlaştırıcı kullanıyor. Fakat bunun alt çene hattında yarattığı renk far-kını hatırlatmamız gerekecek.Peki, ten rengine uygun fondöteni nasıl seçeceksin? Alt çene hattında deneyerek; elinin üzerinde değil. Çünkü elinin rengi yüzünün renginden en az bir ton daha koyudur. Dolayısıyla elinin üzerinde ya da bileğinde aldığın sonuç senin teninle bütün olacak fondöten değildir. Eğer sen de birazcık bronzluk isteyenlerdensen toprak tonlarında ya da daha açık tonlarda bir göz farı ve allık uygula. Böylelikle küçük dokunuşlarla istediğin bronzluğa kavuşmuş olacaksın.

Önce Gözler

Doğru renkler özelliklerini gözler önüne serecek, zira teninin kaldırmayacağı renk yok denecek kadar az. Fakat makyajını yapıp hiç makyaj yapmamış gibi solgun görünmek de var. Bu yüzden sen orta tonlarda renkleri tercih etmelisin; örneğin, kahveler ve altın tonları tam sana göre. Daha koyularını ise yalnızca gece makyajında kullanmalısın. Kahve veya bronz tonlarda bir eyeliner gözlerini vurgulamanı tek bir hamleyle sağlayacak. Platin rengi saçlarda gri kahve tonlarında renkler son derece etkileyici. Daha derin renklerin teninde iyi bir etki yaratmayacağını düşünüyorsan yanılıyorsun. Fakat bu tür renkleri gözlerin dış köselerine uygulamanda fayda var. Rimelini sakın unutayım deme. Koyu renklerle buğulu gözler yaratmak, ekstrem renkler uygulamak veya retro bir tarz denemek senin elinde. Fakat bunun sana yakıştığından emin olmalısın. Eğer kırmızı veya lila renklerinde bir uygulama istiyorsan, elmacık kemiklerinde hafife kaçman gerektiğini de unutma.

Dudaklara ne demeli?

Ne renk kullanırsan kullan, sarışın olman dikkatleri üzerine çekmen demek. Bu yüzden doğal güzelliğini vurgulayarak ve bakışlarının derinliğini değiştirmeden yapacağın makyaj, seni herkesten farklı kılacak. Sıra dudaklar için doğru rengi seçmeye geldiğinde sarışınlar muhakkak yumuşak renklerde rujlar tercih etmelidir.Birçok açık renk seçeneğini kullanmak senin elindeyken, kimi zaman güzel koyu bir rengi dudaklarınla bütünleştirmek isteyebilirsin. Gece dışarı çıkarken ya da önemli bir toplantıda, can alıcı kırmızıların ya da fuşya tonlarının teninle ne kadar uyum sağlayacağına inanamayacaksın. Günlük hayatında ise pastel renklerden uzaklaşmamaya çalış.

Saç tonun hangisi?

Eğer saçların platin tonlarındaysa elmacık kemiklerin için pembe bir allık, dudakların için pembe, kırmızı ve şeftali renklerinin ara tonlarında bir ruj, kemik rengi gri ya da pembe tonlarda bir göz farı uygula. Açık teninde saçların koyu kahve kalıyorsa; pastel tonlarından uzaklaşmamalı, elmacık kemiklerine ve dudaklarına bu renklerle derinlik katmalısın. Gül rengi, pembekahverengi hem dudaklarında hem de elmacık kemiklerinde harika görünecek.Gözlerin için ise açık kahve ve sütlü kahve tonlarını tercih et. Eğer saçlarında kızıl balyajlar varsa; elmacık kemiklerin için ara kahve ve pembe kahve tonlarını tercih et. Dudaklarında şeftali, açık kahve ya da kırmızı tonlarında bir ruj uygula. Gözlerde ise sütlü kahve ve yeşil tonları sana cok yakışacak. Sarışınsan, saçlarının rengi, hataları kolaylıkla gözler önüne sereceğinden makyajın kusursuza yakın olmalı. Dolayısıyla renklerin teninle uyumundan emin olman gerekiyor. Makyajın bittikten sonra mat bir görünüm için transparan pudra uygulamayı ihmal etme.

Elmacık Kemikleri

Yanakların şeftalimsi, pembemsi tonlarda olmalı bunu aklından çıkarma. Eğer allığını sürdüğünde bu renk sana biraz abartılı geldiyse transparan bir pudrayla rengi hafifletebilirsin. Biraz daha sağlıklı görünmen gerektiğinde açık renklerde bir bronzlaştırıcı uygula. Fakat abartıdan uzak durmanı şiddetle tavsiye ediyoruz.Güzellik Kanalları Editörü: Duygu ÇELİKKOL

Read more

Yaz makyajı trendleri!

Yaz makyajı trendleri!

Bu yazın makyaj trendini yakalayın!

Dumanlı gözler

Dumanlı göz makyajı yaratmak zordur ve pek pratik olduğu söylenemez. Ama modası asla geçmez ve her zaman trenddir. Siyah, gri ve koyu mavi renklerini karıştırarak gözlerde buğulu bir etki yaratabilirsiniz.

Mat ve dikkat çeken dudaklar

Bu yaz seksiliğe yardımcı olan dudak rengi tonları kırmızı ve turuncu. Ama unutmayın mat olanları. Makyajınızı siyah renkli bir rimelle tamamlamanız mümkün. Eğer akşam makyajı ise siyah göz kalemini de ilave edin deriz.

İki renk göz makyajı

Bu yaz gözler renklenecek. Özellikle iri gözlere sahipseniz gözünüzün üzerine özenle çekilmiş bir eyeliner ve onun üzerine gelecek şekilde mavi, sarı, yeşil, turuncu gibi göz alıcı renklerle tamamlamanızı öneriyoruz. Ama bu kadar vurgulu göz makyajında cildiniz kusursuz olmalı. Kapatıcı ve fondötenler size bu konuda yardımcı olacaktır.

Doğal makyaj

Doğal makyaj bu sezon da revaçta. Kusursuz görünümlü duru bir cilt için kapatıcı kullanabilirsiniz. Hafif bir allık uygulaması, maskara ve doğal görünümlü rujla doğal makyajınızı tamamlayın.

Kadın Kanalları Editörü: Burcunur YILMAZ

Read more

Saçlarınızı tatile kurban vermeyin!

Saçlarınızı tatile kurban vermeyin!

Güneş, klor ve denizin yıprattığı rengini matlaştırdığı saçların yeniden eski görünümlerini kazanmaları zor değil. Aşağıdaki 5 enerji ipucuyla saçlarınızın ışıltısını ve parlaklığını geri getirebilirsiniz.

1- Bakım kürü: Özel maskeler, etkili kısa süreli ya da bir gecelik kürler saçların yenilenmesini sağlıyor ve eskisinden daha parlak görünmelerine yardımcı oluyor.

2- Uçlarından aldırma: Kırılmış ve incelmiş saç uçları tatil sonrasının tipik bir sonucudur. Bunun için en iyi yöntem yeniden sağlıklı saç uçlarına sahip olmaktır. Kuaförünüzün bakımsız uçlarını en az bir cm keseceği saçlarınız yeniden eski gücüne ve sağlığına kavuşacaktır.

3- Güneş sonrası evde bakım: Avokadolu saç maskesi güneşin stres yüklediği ve kuruttuğu her bir saç teline nem kazandırır. Olgun bir avokadonun etli kısmını bir çatal yardımıyla iyice ezin, içine 1 çay kaşığı bal ve elma sirkesi ekleyin. Son olarak bir yumurta sarısını köpürene kadar çırpın ve 3 çay kaşığı zeytinyağını içine ekleyin. Elde ettiğiniz sıvı malzemeyi avokado karışımına aktarın. Saçlarınıza iyice yedirin ve 10 dakika etki etmesini bekleyin. Daha sonra ılık suyla durulayın.

4- Sıcak saç aletlerinden uzak durun: Saç maşası ya da fon tatil dönüşünün ilk haftalarında uzak durmanız gereken aletlerin başında geliyor. Çünkü sıcak demir zaten hassaslaşmış olan saç tellerinin nemini alıyor. Saçlar kırılıyor ve mat bir görünüm alıyor. Dalgalardan vazgeçemiyorsanız tavsiyemiz makarna bigudileri tercih etmeniz.

5- Renk değiştirmeyi zamana bırakın: Güneş ve su renkli saçları matlaştırır. Şampuanlar ve bakımlar güçsüz renk pigmentlerinin canlanmasına yardımcı olur. Birçok markanın özellikle boyalı saçlar için geliştirdiği özel bakım setleri bu gibi durumlarda ideal.



Kadın Kanalları Editörü: Burcunur YILMAZ

Read more

Plajda güzel olmanın püf noktaları

Plajda güzel olmanın püf noktaları

Yazın kendini göstermesi ile birlikte kadınları bikini telaşı sardı. Peki bikini, mayo ve mayokinilerin içinde çarpıcı bir görüntüye sahip olmak için neler yapmak gerekir? Bu sorunun ve yaza kusursuz girerek büyüleyici bir fiziğe sahip olmanın inceliklerini Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Hasan Fındık’la konuştuk....

Estetik ve güzellik nasıl olmalıdır?

Estetikbir bütün olarak ele alınmalıdır. Güzellik öncelikle vücudun en dış kısmından başlar, yani deride. Vücut hatları ne kadar güzel olursa olsun cilt pürüzsüz değilse güzellik maskelenir. Bu nedenle selülit, cilt çatlakları ve istenmeyen tüylerin giderilmiş olması gerekir. Tüyler için lazer epilasyon hala en kalıcı ve etkili yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Selülit için de yine cihaz uygulamalarıyla birlikte ağır vakalarda selülit giderme operasyonu uygulanabilir.Cihaz uygulamalarında ana etki kan ve lenf drenajının hızlandırılması ve selülite neden olabilen yağ fazlalıklarının eritilmesi sayesinde gerçekleşir. Operasyon ise; liposuctiona benzeyen bir işlemdir. Bu teknikle, portakal kabuğu ve çukur gibi görünen selülite neden olan yağ fazlalıkları alınırken, esas önemli etki olarak vücudun yaptığı sert bantlar giderilir ki bu bantlar derideki selülitin ana nedenidir. Çatlakları gidermeye yönelik olarak da yine cihaz uygulamaları, kolojen üretimini arttıran enjeksiyonlar, mikro düzeyde sıyrık oluşturma yöntemleri uygulanabilir.

Bikinilerin içinde kusursuz bir fizik nasıl olmalıdır?

Bikininin iyi taşınmasında kusursuz göğüsler en önemli faktör

Vücudun dış görünümü güzelleştirildikten sonra esas olarak bedenin uyumsuzluklarını ortadan kaldırmaya sıra gelir. Bunlar; meme boyutunun değiştirilmesi, özellikle bikininin iyi taşınması için hanımların en çok önem verdikleri bölgedir çünkü meme boyutları vücutla uyumlu değilse bikini seçimi bir işkenceye dönüşebilir. Bu nedenle küçükse büyütülmesi, büyükse küçültülmesi, sarkıksa dikleştirilmesi doğru yaklaşım olacaktır. Meme operasyonlarından birkaç gün sonra sütyen içerisinde ya da bikini içerisinde meme çok güzel görünecektir ama tamamen çıplakken memenin güzel görünmesi için 1 ay civarında bir süreye ihtiyaç olacaktır. Meme operasyonlarından yaklaşık olarak 2 hafta sonra denize girilebilir. Ancak bu kilometrelerce yüzmek amaçlı değil serinleme amaçlı olmalıdır.Çarpıcı ve düzgün bacaklar çekicilik kaynağı

Bacak asimetrileri ve eğriliklerinin giderilmesi de vücudun güzel ve çekici görünmesine müthiş derecede katkıda bulunur. Bu amaçla bacak silikonları ve doku enjeksiyonları uygulanabilir. Bacak silikon protezleri uygulanması yaklaşık yarım saatlik bir operasyondur. Bacak şekli hemen operasyondan sonra belli olur. Topuklu ayakkabı ve terlikler yaklaşık olarak 2 hafta giyilmemelidir. Operasyondan sonra yatmaya gerek yoktur ancak ilk birkaç gün ağrı eşiğine bağlı olarak ortalama bir hafta yürürken ağrı olacaktır.

Sıkı ve dolgun bir popo ile daha seksi bir görünüm

Popo bölgesi de özellikle bikinilerde ön plana çıkacaktır. Geniş ve basık popolar daha diri, dar ve arkaya doğru çıkıntılı şekle çevirmek ve mümkünse poponun üzerine Venüs gamzeleri eklemek çekiciliği son derece arttıracaktır. Popo şekillendirmede askılama yöntemleri kullanılabilir. Özellikle sarkık görünümlü popolarda askılama için üretilmiş iplerle dikleştirme yapılmaktadır. Yağ dokusu alınarak da güzel bir popo oluşturulabilir.Eğer küçük ve düz bir popo var ise o zaman da popo silikon protezi uygulanabilir. Popo protezi operasyonu da ortalama 1 saatlik operasyondur. Silikon protez popo dokusuna bağlı olarak kasların arasına veya kasların üzerine konulabilir. Basenlerin giderilmesi de hem poponun daha güzel görünmesini sağlayacaktır hem de bacak boyunu uzun gösterecektir. Bu amaçla lipoliz ve liposuction uygulanır. Böylelikle basen giderilerek popo daha şekilli, dar ve güzel görünürken bacak genişliği de azaldığı için bacak da daha uzun görünür. Bu görünüm hem bikinili hem de vücut hatlarını gösteren dar yazlık giysilerde çok çekici görünüme neden olacaktır.

Yüksek topuklu terliklerle şık görünmenin sırrı ayak bileklerinde

Yazları plajlarda yüksek topuklu terlikler giyilmesi ayak bileğini de ortaya çıkarır. Bu nedenle ayak bileklerinin de şekillendirilmesi bazen gerekli olabilir. Eğer ayak bileği ince ise doku enjeksiyonlarıyla kalınlaştırılabilir. Tam tersi kalınsa da yine lipoliz ve liposuctionla yağlar alınarak ince bir bilek elde edilebilir.

Read more

Renkleri kullanma rehberi!

Renkleri kullanma rehberi!

Bu sene yaz akşamlarında, gösterişli altından, modern metalik renklere ve pop parlak renklere kadar bir renk cümbüşü hakim. İşte size yeni renkleri kullanma kılavuzu..

SERT YEŞİLLER

Makyaj artisti Sonia Deveney'e göre dikkat çeken göz makyajına başlamadan önce mutlaka açılı bir far fırçası edinmeniz gerekiyor. İkinci olaraksa seçtiğiniz dikkat çeken yeşil farı kirpiğin hemen üstünden kaşın altına kadar geniş bir bölgeye yayıp, gözün dış kenarında birleşmelerini sağlamanız şart.Dior defilesinde nane yeşili far göz makyajına farklı bir hava katmıştı. Siz de benzer bir göz makyajı için kontrast renklerden yardım alabilirsiniz. Örneğin lila veya yumuşak turuncu farı kısa, sert, düz ve doğal kıllı bir fırça yardımıyla seçtiğiniz renkle karıştırıp uygulayabilirsiniz. Bu makyajı Kleopatra tarzı eye-liner sürerek ve takma kirpik ekleyerek tamamlarsanız çok farklı bir tarz yakalamış olabilirsiniz. Eğer parti makyajı olarak bu tonları kullanacaksanız sert tonları tek başına kullanmaktan çekinmeyin.

GÜÇLÜ PEMBELER

Makyaj artisti Deveney, Marc by Marc Jacobs defilesinde gördüğümüz gibi güçlü pembe dudak makyajını kullanmanın kolay olduğunu söylüyor. Ve ekliyor: "Eğer mat ve temiz bir ten makyajı ile bu ton ruju kullanırsanız teatral bir görüntü oluşturabilirsiniz. Üstelik pembe bütün cilt tiplerine uyum sağlar. "Böyle bir makyaj yapacaksanız; ruju dudağa yedirmek için yüzük parmağınızdan yardım alın (yüzük parmağı en güçsüz olan parmaktır ve böylece az basınç uygulamış olursunuz). Ruju dudağınıza yedirirken somurtun böylece dudak kenarlarını daha rahat boyayabilirsiniz.

Ayrıca üst dudağın ortasındaki etli alanı belirginleştirmeyi ihmal etmeyin. Ve son olarak alt ve üst dudağın orta kısmına bir miktar parlatıcı sürün. Asla bu parlatıcıyı tüm dudağa yaymayın diyor makyaj artisti Mary Greenwell. Neden mi? Çünkü parlatıcıların modası geçmek üzere ve mükemmel dudak makyajında mat ruj hoş görünmeyeceği için parlatıcıdan yardım alıyoruz. En mükemmel seçim ipeksi son dokunuş sağlayan rujlar. 80'leri anımsatan pembelerden ise kesinlikle uzak durmak şart. Güçlü tonlardaki pembe ruju Karen Walker defilesindeki gibi belirgin kaşlar ve doğal bir göz makyajı ile tamamlayabilirsiniz.

YUMUŞAK VE SEKSİ METALİKLER

Giles Deacon, Louis Vuitton ve Versace'de gördüğümüz metalik tonlardaki göz makyajı geçtiğimiz dönemlerin dumanlı bakışlarının yerini aldı. Makyaj artisti Lee Pycroft'a göre metalik göz makyajının solgun pembe yanaklarla kullanımı ise yeni. Bu zaten Debbie Harry görüntüsünün biraz yumuşatılmış hali olarak tanımlanıyor.

Makyajın ipucu ise; gözün iç kısmında açık tonları (böylece gözleri birbirinden uzak gösterebilirsiniz) ve ardından koyu metalik rengi gözün dış çevresinde kullanmak. Son olarak ise kirpikleri kıvırmak ve bolca maskara sürmek gerekiyor. Daha sofistike bir görüntü içinse üst kirpiğin dibine ince bir eye-liner çekebilirsiniz. (Bu konuda M.A.C'in 266 numaralı eye-liner'ını önerebiliriz.) Üzerinden siyah farla geçmek ve siyah maskara ile görünümü belirginleştirmek ise çok önemli.

ATEŞLİ MAVİLER

Maviler bu sezon çok moda diyor makyaj artisti Lee Pycroft. Ve ekliyor: İki ton mavi, soluk ten rengi ile kullanıldığında aynı Proenza Schouler defilesindeki gibi uçuk ve bir o kadar modern durabiliyor. Üstelik bu tarz makyaj özellikle kahverengi gözlerin çekiciliğini de artırıyor. "Elle Macpherson gibi modellere makyaj yaparken denizci mavisi farı, çekici kahverengi gözlerin bütün çevresine dumanlı göz makyajının yumuşak bir versiyonu olarak uyguladım.

Ardından biraz daha açık maviyi kare şeklindeki far fırçasıyla kaş kemiğinin altından göz kapağının orta kısmına kadar sürdüm. Başka bir far fırçası ile bu iki farı iyice birbirine yedirdim ve daha zengin duran mavi farı aynı eye-liner gibi kirpik dibinden göz pınarına doğru ışıltı vermesi için ince olarak çektim. Ortaya oldukça "pop" bir görüntü çıktı. Bu tarz bir makyajı maskara ile tamamlamak ve kaş jeli (kaşların düzgün durması için) ile görünümü sabitlemek gerekiyor. Ufak bir ipucu: "Yumuşak mavi bir göz kalemiyle üst kirpik dibini belirginleştirmek de görünümü farklılaştırabilir" diye ekliyor Pycroft.

MODERN MORLAR

Makyaj artisti Sonia Deveney seksi gözler, yaşam dolu bakışlar için Bottega Veneta defilesindeki gibi lilayı kullanabileceğinizi söylüyor. Ona göre seçtiğiniz tonun koyularını ise gözün dış çevresinde kaş altına kadar kullanmakta yarar var. "Göz pınarlarına gümüş rengi kullanın (böylece gözleri birbirinden daha uzak gösterebilirsiniz), daha sonra ise beyaz eye-liner'ı veya beyaz kalemi gözün içine çekin.Makyajınızı siyah maskara ile tamamlayın ama kedi göz görüntüsü için özellikle kirpiklerin dış ucunu birkaç kat maskaralayın. Yanaklara ise soluk bronz tonlardaki allıkla kontür uygulayın. Bu sezon yanaklar boyanmıyor elmacık kemiğini ortaya çıkaran ilüzyon görüntüler önemli" diye bu renkle yapılan makyaj hakkındaki fikrini açıklıyor Mary Greenwell. Ve ekliyor, "allık için seçtiğiniz rengi yanakların üzerine değil, kemiğin altına sürmeyi ihmal etmeyin."

Read more

Kate Moss’un güzellik sırları!

Kate Moss’un güzellik sırları!

kate Dünyanın en ünlü süper modeli ve stil ikonu Kate Moss güzellik sırlarını açıklıyor. İşte Kate Moss hakkında en çok merak ettikleriniz...

Sabah uyandığınızda ilk güzellik adımınız nedir?
Sadece bir duş almak. Yüzümü yıkamak ve dişlerimi fırçalamak. Herkesin yaptığı şeyler yani. Gerçekten farklı bir şey yaptığımı düşünmüyorum.

Hiç tuhaf ritüelleriniz var mı?
Salatalıkla birlikte buz ve soğuk su. Buz ve salatalık dilimlerini büyük bir kasede hazırlayıp başınızı ve bütün yüzünüzü içine koyun. Nefes almaya ihtiyacınız olduğunda başınızı çıkarın ve sonra tekrar sokun. Bunu yaklaşık 10 dakika boyunca yapın. Bu yorgunken ve çok ihtiyacınız olduğunda işe yarar bir şey.

Geceleri yaptığınız rutin bir şeyler var mı?

Makyajımı çıkarmak. Gerçekten çok yorgunsam makyajımı silmeyebilirim.

Ve gece için daha çekici bir şey?

Siyah eyeliner seviyorum, sıvı olanını. Biraz güçlü bir şey.

Her gün nasıl bir makyaj uyguluyorsunuz?
Sadece maskara, allık, pudra ve gözümün etrafına biraz kahverengi duman efekti verecek kadar far.

Makyaj konusunda sizce bu sezon neler in, neler out?
Her gün her şey değişiyor. Benim için sezon modası önemli değil. Bir gün başka ertesi gün başka şekilde makyaj yapmıyorum. Açıkçası yarın ne yapacağımı bilmiyorum...Peki makyajınızı geliştiriyor musunuz?
Evet, ufak oynamalar yapıyorum, sadece aynı şey üzerinde takılı kalmıyorum.

Asla kullanmayacağınız güzellik ürünü nedir?
Genelde dudak kalemi kullanmam. Ama bir çekimdeysem açıkçası kullanıyorum. Gerçi daha önce hiç kullanmadım diyebileceğim bir şey yok, her şeyi denedim.

Epeydir sarışınsınız, hep sarı saçlı mı kalacaksınız?
Her zaman sarışın olmayacağım, doğrusu saçlarımı yine koyulaştırabilirim. Kışın, sanki esmer olmak istiyormuşum gibi hissediyorum. O solgun görüntüyü seviyorum, değişim için biraz gotik bir tarz...

Saçlarınıza nasıl bakıyorsunuz?
Şampuan ve krem kullanıyorum. Aslında saçlarıma bakımsız denebilir. Kısa saçlı olmayı seviyor musunuz?
Hayır, kısa sevmiyorum, çünkü saç uzamaya başladığında bir kabusa dönüşüyor.

Bazen kendinize izin verdiğiniz ufak tefek hoşluklar var mı?
Yüz bakımı. Yüz bakımına gittiğimde ya da masöz eve geldiğinde şımarıklık yapabilirim.

Size verilen en iyi güzellik tavsiyesi neydi ve tavsiyeyi veren kimdi?
Annem hep sabahları şampanya içmenin ruh için iyi olduğunu söylerdi. Birçok tavsiye aldım, ama dürüst olmak gerekirse hepsi bir kulağımdan girdi, diğerinden çıktı.

Güzellik felsefeniz nedir?
Eğer mutluysanız ve iyi bir insanız, o zaman bence güzel görünürsünüz. Gözünüzde bir parıltı vardır. Hayata dair bir tutkunuz varsa, bu dışarıdan da fark edilir. Hatta makyajdan daha fazla görünür bu.Hangi parfümsüz yaşayamazsınız?
Vintage tabii ki!

Yanınıza almadan evi terk ermeyeceğiniz şey nedir?
Nemlendirici. Onsuz yapamam!

KATE'İN VINTAGE SIRLARI

Siz bir vintage kraliçesisiniz. Vintage bir parçayla, eski bir parça arasındaki farkı nasıl açıklarsınız?
Bence vintage, bir parçadan çok daha fazlası. Ben harika eski şeylere sahibim, hala sevdiğim birçok eski şey var, ama herkes onlara önceden eski derdi, şimdi vintage diyor. İnsanlar daha yeni yeni vintage olayına dahil oldular, bu yüzden bence sadece bunun ismini değiştirdiler! Yani birçok parça eskiden benim için ikinci el gibiydi, ama birden bire eski jean'lerim "vintage" haline geldiler! Oysa vintage, bir parçadan çok daha fazlası, eşini bulamayacağınız bir şey.Peki, vintage alışverişi için en sevdiğiniz şehir neresi?

Londra. Aslında Paris de çok hoş, hatta büyüleyici; ama çok pahalı. Londra'da daha çeşitli ve daha iyi parçalar alabilirsiniz. Onların daha fazla stokları varmış gibi görünüyor...Neden olduğunu bilmiyorum ama Londra'da inanılmaz parçalar buluyorum. Paris'te de harika şeyler var; genellikle, Yves Saint Laurent veya başka bir yerde asla bulamayacağım 60'lardan kalma, özgün ve önemli couture parçalar...

KATE'İN KİŞİSEL FAVORİLERİ

Çay mı, kahve mi?
Çay

Kola mı, diet kola mı?
Kola

Pijama mı, gecelik mi?
Gecelik

Ağda mı, jilet mi?
Ağda

Solaryum mu, güneşlenmek mi?
Solaryum Topuklu ayakkabı mı, düz ayakkabı mı?
Topuklu

Gece hayatı mı, evde vakit geçirmek mi?
Evde vakit geçirmek

Aşk mı, şehvet mi?
Açıkçası, ikisinin de karışımı olmalı, biri olmazsa diğeri sefil olabilir!

Şehir mi, kasaba mı?
Bu ikisinin bir karışımı olması gerekiyor, içlerinden biri eksik olduğunda yaşayamazdım

Kaynak: Elle

Read more

Migrenle yaşamayı öğrenin

Migrenle yaşamayı öğrenin

Migren neden olduğu şiddetli baş ağrısıyla, yaşam kalitenizi düşürür. Ancak ilaç tedavisinin yanı sıra dikkat edeceğiniz bazı noktalar da su sorunla baş etmenizi oldukça kolaylaştırabilir.

Bulantı, kusma ve görme sorunları gibi diğer belirtilerin eşlik ettiği, genellikle başın tek tarafında yer alan ancak çift taraflı da olabilen şiddetli bir baş ağrısı olarak tanımladığımız migren, bugün pek çok insanın muzdarip olduğu bir sorundur. Migreni oluşturmaya yönelik etkenler tam olarak anlaşılmamakla birlikte, araştırmalar migren esnasında vücutta neler olduğunu anlama konusunda epeyce yol kat etmiştir.


İki saatten 72 saate kadar uzayabilen migren atakları, bazı kişilerde haftada bir görülürken bazılarında ise yılda birden daha az olabilir. Kadınlarda daha sıktır (hormonal değişikliklerin etkisi olduğu düşünülmektedir). Yaşam kalitesini düşürür ancak genellikle hayatı tehdit eden ve hastanın süresini kısaltan ciddi bir tıbbi risk oluşturmaz. Her yaşta görülebilse de çoğunlukla 20'li yaşlarda başlar.

Atakların özelliği kişiden kişiye, bazen de aynı kişide ataktan atağa farklılık gösterebilir. Bu nedenle ilaç tedavisi de kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Migren tedavisinde ilaç kullanımı iki amaca yöneliktir Bunlardan birincisi atakları önlemek ya da atak sıklığını azaltmak, ikincisi ise başlayan ağrıyı ortadan kaldırmak ya da ağrının şiddeti hafifletmektir ve mutlaka hekim kontrolünde yapılmalıdır. Düzenli ilaç tedavisiyle migren tedavi edilebilen bir hastalıktır. İlaç tedavisine destek olmak ve migrenin verdiği acıları daha da hafifletmek için aşağıda paylaştığımız önerileri uygulayabilirsiniz.Migren hakkında mümkün olduğunca her şeyi öğrenin.
Bilgiyi artırmak korkuları azaltır ve durumu kontrol altına almayı kolaylaştırır.

Kendi migreninizi tanıyın

Migren ağrınızın oluşmasıyla yaptığınız aktiviteler, yediğiniz yiyecekler, hava durumu, hormonal durumunuz arasındaki ilişkiyi not etmek migren sebeplerinizi bulmakta çok faydalıdır. Migren konusunda deneyimli, tedavi kararlarında sizinle bilgiyi paylaşan ve fikrinizi soran bir doktor bulun.


Destek isteyin

Ailenizi ve arkadaşlarınızı duyarlı olduğunuz ler ve kaçınabileceğiniz diğer migren sebepleri konusunda bilgilendirin ve zaman zaman hatırlatın. Aile fertlerinizden migren zamanlarınızda normal görevlerinizi üstlenmelerim isteyin ve daha soma da bunları yapmalarına izin verin.

Migren esnasında size nasıl davranılmasını istediğiniz konusunda açık olun

İnsanlar genellikle sizin söylediğinizi gerçek olarak algılar. Dolayısıyla olduğunuzdan daha iyi görünmeye çalışmayın. Acı ve rahatsızlık seviyeniz konusunda dürüst olursanız, etrafımızdakilere uygun davranabilmeleri için olanak tanımış olursunuz.


Çevrenizdekilerin empati kurmalarını sağlayın

Eğer migreniniz sizde duygusal değişikliklere yol açıyorsa (migren öncesi veya sonrası depresyon), iyi bir zamanda etrafınızdakilere durumunuzu anlatın. Bu tutumunuz, migren nedeniyle gösterdiğiniz tepkileri çok ciddiye almayı engeller.

Gerçekte neyi istiyorsanız onu belirtin

Yalnız kalmak istiyorsanız bunu talep edin. Yanınızda birisinin olmasını ve size su getirmesini istiyorsanız, bunu dürüst bir şekilde ifade edin.

Birinci dereceden yakınlarınızın bilgilenmesini teşvik edin

Aile bireyleri veya zamanınızın büyük bir kısmını paylaştığınız diğer insanlar genellikle sizin acı ve ağrınızın ciddiyetini anlar, size yardımcı olamadıkları için kendilerini çok çaresiz hissederler Migren konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak onlara da yardım edebilir

İşyerinizde mümkün olduğunca migreni artırıcı faktörleri azaltın

Bu tavrınızın sizin veriminizi artıracağını göz önünde tutarak, isteklerinizi dile getirmekten çekinmeyin.İşyerinizdeki ampulleri migreni provoke etmeyecek şekilde ayarlayın (floresan ışığın migreni başlatıcı etkisi vardır). Dumansız ve parfümsüz bir ortam tercih edin. Yakınınızda açılabilecek bir pencerenin bulunmasını talep edin. Sürekli gürültünün olduğu ortamlardan kaçının.Araştırmalara göre; migren hastalarının anne ve babalarının yüzde 50-60'ı migren hastası.

 

Read more

Taklit güneş gözlüğü neden zararlı?

Taklit güneş gözlüğü neden zararlı?

Sokağa çıktığınızda güneşin altında gözlerimizi kısmak, gözünüzü kaçırmak yerine uzmanların önerilerini dikkate alıp bir güneş gözlüğü edinirseniz bu yazı hatta bütün bir yılı göz sağlığınızı koruyarak geçirmek elinizde.

Memorial Ataşehir Hastanesi Göz Merkezi'nden Op. Dr. Olcay Şahin güneş gözlüğü kullanımı hakkında bilgi verdi...

Güneş gözlüğünüz gözleriniz için koruyucu kalkan vazifesi görür

Atmosfer, zararlı ışınların büyük bir kısmını filtre etmesine rağmen, güneş ışığında göze zarar verecek derecede UV (mor ötesi) ve IR (kızıl ötesi) ışınları vardır. Ozon tabakasının incelmesiyle, insan cildine ve gözüne zararlı ışınlar dünyaya daha fazla miktarda ulaşmakta ve bunun sonucunda cilt ve göz sağlığımız bundan daha fazla etkilenmektedir.
UV–B ışınları, önlem alınmadığında cilt yanıkları oluştururken; UV-A ve özellikle de UV-B ışınları göze verebilecekleri zararlar açısından önemlidir. Özellikle yaz aylarında güneş gözlüğü takmadan güneşe çıkılmamalı ve çocuklara daha fazla özen gösterilmelidir. Bu zararlı ışınlardan gözlerimizi korumak, ideal bir güneş gözlüğü ile mümkün olacaktır. İdeal bir güneş gözlüğü camı, UV ve IR ışınlarını etkili oranlarda emerek, bunların göze zarar vermesini engeller. Özellikle açık renkli gözler, allerjik konjonktivit, kuru göz, retinitis pigmentoza, albinizm gibi göz hastalıkları olanlar güneş ışınlarından daha fazla etkilenmektedirler.

Göz kuruluğu ve kaşıntının yanı sıra; katarakttan kalıcı körlüğe kadar ciddi tablolar görülebilir
Güneşe ışınlarına uzun süre maruz kalmanın gözdeki kısa vadedeki olumsuz etkileri deride oluşan güneş yanıklarına benzer. Korneada kuruluk, kaşıntı, batma, yanma, ağrı, kanlanma gibi şikayetler gelişir ve birkaç günde ilaç tedavisiyle düzelir. Orta vadede ise, konjonktivada kalınlaşma ve göz eti oluşmasına neden olabilir. Ayrıca gözleri devamlı kısarak bakmak göz çevresinde kırışıkların artmasına ve buradaki cildin erken yaşlanmasına neden olacaktır.


Asıl ciddi olumsuz etkiler ise uzun dönemde sürekli UV ışınına maruz kalmakla ortaya çıkan makula (sarı nokta) dejenerasyonu ve katarakt gibi körlükle sonuçlanan iki önemli hastalıktır.

UV ışınları, göz merceğinin içindeki proteinlerde bozulmaya yaparak daha erken yaşta katarakt gelişmesine neden olabilir. Aynı şekilde keskin görmeyi sağlayan makuladaki görme hücrelerinde hasara yol açarak makula dejenerasyonuna ve kalıcı görme azalmasına neden olur. Ciddi olan bu etkiler uzun dönemde ortaya çıkacağı için birçok insan günlük önlemler almayı ihmal eder, oysa bu tür hasarlar geliştiğinde ne yazık ki kalıcıdır ve körlükle sonuçlanabilirler.
Gözlüğünüzün UV korumalı ve polarize cam olmasına özen gösterin

Güneş gözlüğü seçimi dikkat gerektiren, estetik görünüm dışında, göz sağlığını etkileyecek ciddi bir iştir. Güneş gözlüğünün koruma sağlayabilmesi için yüksek derecede (en az yüzde 70-80) UV süzen bir camdan yapılması gereklidir. Polarize camlar rahatsız edici parlama ve yansımaları %99 oranında ortadan kaldırır, %100 UV korumalı polarize güneş gözlükleri gözlerimizi zararlı ışınlardan korur, aynı zamanda da çok daha net ve rahat bir görüş sağlayabilir.

Modelini beğendiniz diye taklit gözlük kullanmayın

Sağlık Bakanlığı, ithal güneş gözlükleri için sertifika mecburiyeti getirmiştir. Sahte olmayan güneş gözlüklerinin UV ışınlarını süzdüğüne dair bir sertifikası vardır. Gözlük alırken bu belge soruşturulmalı, sertifikası olmayan güneş gözlükleri alınmamalıdır. Sahte gözlükler, güneşten gelen zararlı ışınlara karşı gözü korumadığı gibi, aksine gözbebeğini genişleterek göze gelen zararlı ışınların miktarını artırıp göz sağlığını daha da bozmaktadır.

Sahte gözlük takmaktansa hiç takmamak daha iyidir. Bu nedenle, güneş gözlüğü alırken ve seçerken çok dikkatli olunması gerekir. İyi bir koruma sağlayabilmesi için güneş gözlüğünün çerçevesi de kişinin yüz yapısına uygun olmalı ve göz çevresini kapatarak, gözlere yakın durmalıdır, gözü üstten ve yandan gelen ışınlara karşı da koruması gerekir. Güneş gözlüğü takamayan küçük çocuklar için ise alınacak önlemler; güneşin çok etkili olduğu 10.00 – 17.00 saatleri arası direkt güneşe çıkartmamak ve geniş ön siperli şapkalar kullanmak olmalıdır.

Read more

Gizlice evlendi!

Gizlice evlendi!

‘Avrupa Yakası’ dizisinde canlandırdığı ‘Yaprak’ karakteriyle tanınan Hale Caneroğlu, geçen hafta ikinci kez nikah masasına oturdu.



İlk eşi Emre Taşkın’dan boşandıktan sonra tekrar evlenebilmek için mahkemeye başvurup 300 günlük iddet süresini kaldırtan Caneroğlu, bir süredir birlikte olduğu Özgür Fidanoğlu’yla evlendi. Bebek’te denize açılan bir teknede kıyılan nikaha çiftin, aileleri ve dostları katıldı. Sade bir törenle evlenen çift balayı tatili için Maldivler’e gitti. Caneroğlu, Özgür Fidanoğlu ile evlenmeden önce Akmerkez’de samimi bir şekilde objektiflere takılmıştı. (Milliyet)

Read more

Yedi yıl sonra gelen ceza!

Yedi yıl sonra gelen ceza!

9 Haziran 2006’da ATV’de yayınlanan ‘Ya Şundadır Ya Bunda’ eğlence programında C.T’nin eşofmanını çekip, cinsel organının görünmesine neden olduğu için Mehmet Ali Erbil’e açılan davayı Yargıtay onadı.

Üç gün sonra yayından kaldırılan program için 2 milyon 460 bin lira reklam gelirinden mahrum kaldığını ve ticari itibarını kaybettiğini öne süren kanal, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne Erbil ve yapım şirketine 316 bin 500 lira maddi, 5 milyon lira manevi tazminat davası açtı ve 100 bin dolar cezai şartın davalılardan tahsilini talep etti. Erbil ise canlı yayında gerçekleşen kontrol dışı ve üzücü olayın tamamen iş kazası niteliğinde olduğunu iddia ederek, davanın reddini istedi.



Mahkeme, 75 bin lira manevi tazminatın 2006 yılından itibaren işleyecek faiziyle birlikte Erbil’den alınarak davacı televizyon kanalına ödenmesine hükmetti. Erbil karara itiraz edince, dava dosyası Yargıtay’a taşındı. Yargıtay ise yerel mahkemenin kararını onadı. (Milliyet)

Read more

En tatlı düğün trendleri

En tatlı düğün trendleri

Davetiyelerden gelinliğe kadar, düğünlerdeki her detay hakkında ilham veren bir moda videosu.



Moda Kanalları Editörü: Burcunur YILMAZ

Read more

Doğal saç boyama yöntemleri

Doğal saç boyama yöntemleri

Saçlarınızın rengini değiştirmek, parlaklık vermek için doğada bulunan renk verici bazı bitki ve otlardan faydanabilirsiniz...

Sarışınlar için papatya

Sarı saç sahipleri, özellikle kışın mat bir görünümden şikayet ederler. Bunun için hazır olarak satın alacağınız kuru papatya iyi bir çözümdür. 100 gram papatyayı kaynar suya dökün ve 40 dakika bekletin. Saçınızı yıkadıktan sonra kurulayın. Ve bu suyla saçınızı yıkayın; yıkarken saç diplerine masaj yapın. Yaklaşık bir saat bekleyin. Sonra durulayın. Bu yöntemi haftada üç kere yaparsanız, sarı rengin mat görüntüsü canlılık kazanacaktır.

Çayla gelen doğal renk

Bu tarif de koyu renk saçlar için: 2 çorba kaşığı siyah çay ile iki çorba kaşığı adaçayını kaynatın. Yarım saat bekletin ve saçınıza sürün. Bu işlemi en az iki ay, her gün uygulamalısınz. Her yıkamadan sonra bu işlemi yapabilirsiniz. Zamanla saç ağarmasını da geciktiren bir sıvıdır.Kahverengi saçlar için

Bir miktar soğan kabuğunu suda kaynatın. İçine üç çorba kaşığı demlenmiş çay koyun. Yarım saat bekletin. Her saç yıkamada saçınızı havlu ile kuruttuktan sonra bu suyu sürün. Bunu 1 veya 2 ay uygulayın. Kahverengi saçlar sanki röfle yapmış gibi bir görünüm kazanır.

Ceviz kabuğu ile saç boyama

3 çorba kaşığı kuru yeşil ceviz kabuğunu döverek ezin. 5-6 ceviz yaprağını iki su bardağı suda kaynatın. Soğuduktan sonra içine ezdiğiniz kabuğu katın. Bir şişeye alıp, iyice çalkalayın. İşte size koyu renk saçlarda güzel bir renk elde etmek için doğal bir losyon. Bu losyon, kahverengi veya biraz daha açık bir renk sağlayacaktır. Her gün bu sudan bir çay bardağına dökün. Saçlar istenilen rengi alıncaya kadar bu sıvıya pamuk batırarak pamukla 1 hafta saç diplerine uygulayın. Daha sonra haftada 1 veya 2 kez şişenizden yine 1 çay bardağı alarak pamukla saçınıza sürebilirsiniz. Yüzünüze bulaşmasını önlemek için, yüze yakın olan saç diplerine biraz zeytinyağı sürün. Cevizin ellerinizi boyamasına engel olmak amacıyla mutlaka eldiven kullanın. Saçında beyaz tel olanlar, bu losyonu haftada bir uygulasınlar. Beyaz saçlarınız zaman içinde doğal saç rengini alacaktır.
Kınayla kazanılan kızıllık

Kınayı akışkan hamur haline getirin. Daha sonra saça sürün; saçı önce bir naylona sonra da havluya sarın. 2 veya 3 saat saçı böyle tutun. Şahane bir koyu kırmızı renk (kızıl) elde edeceksiniz. Eğer kehribar rengi istiyorsanız, kınadan sonra demli çay ile yıkayın. Doğal saç boyaları kalıcı değildir. Diğer boyalar gibi, onlar da yıkadıkça renk verirler. Kalıcı olması için, rengini aldıktan sonra (saç istediğiniz rengi alınca), haftada bir aynı işlemi yapmaya devam etmelisiniz. Bitkisel boyaların, saçı tonlama etkisinin yanı sıra, bakım sağlayarak telleri canlandırma özelliği de vardır. Bu yüzden, kimyasal boyalara alternatif olarak, doğal renk veren ev yapımı uygulamaları tercih edin.

Read more

Erken boşalan erkeklerin ortak özellikleri

Erken boşalan erkeklerin ortak özellikleri

Erken boşalan erkeklerin ortak özellikleri Erkeklerin cinsel hayatlarındaki en büyük kabuslarından biri hiç kuşkusuz ki erken boşalmadır. Hemen her erkek hayatının bir döneminde erken boşalma sorunu yaşayabilir. Boşalma kontrol edilebilen bir reflekstir ve erken boşalmanın %100 tedavisi vardır. Erkeklerin cinsel hayatlarındaki en büyük kabuslarından biri hiç kuşkusuz ki erken boşalmadır. Hemen her erkek hayatının bir döneminde erken boşalma sorunu yaşayabilir. Boşalma kontrol edilebilen bir reflekstir ve erken boşalmanın %100 tedavisi vardır.

Peki erkekler neden erken boşalır?

Erken boşalma genetik midir, yoksa öğrenilmiş bir refleks midir? Erken boşalmada psikolojinin rolü nedir? Cinsellik, aile ve evlilik konularında halkımızı bilgilendirmeyi ve farkındalığı arttırmayı camaçlayan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), erkeklerin korkulu rüyası erken boşalma hakkında çok çarpıcı bir basın açıklaması daha yaptı.

Erken boşalma yerine denetimsiz boşalma ifadesini kullanmak daha uygundur

Erken boşalma ilkel bir savunmadır. Erken boşalmanın erkeklerin en sık yaşadığı cinsel sorunlardan biri olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; ''Erken boşalma, erkeğin boşalma refleksi üzerinde istemli kontrolünün olmaması durumudur. Erkekler bize en çok erken boşalma şikayeti ile başvurmaktadırlar. Erken boşalma genellikle halk arasında partnerini tatmin edemeden boşalma, penis vajinaya girmeden, değer değmez ya da penis vajinaya girdikten birkaç dakika sonra boşalma olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlar kısmen doğru olmakla birlikte aslında erken boşalma yerine denetimsiz boşalma ifadesini kullanmak daha uygun olacaktır. Yani önemli olan erkeğin ne kadar sürede boşaldığı değil, boşalma refleksi üzerinde istemli kontrolü olup olmadığıdır.'' dedi.

Erken boşalmanın çok eski devirlerden beri var olduğunu söyleyen Dr. Keçe; ''Erken boşalma bize göre kazanılmış bir reflekstir. Çok eski devirlerde ilkel çağlarda yaşayan insanlar doğada yaşamlarını sürdürmek ve canlarını korumak zorundaydılar. Seks yaparken de bir yandan da her an vahşi bir hayvanın saldırabileceği korkusunu yaşamaktaydılar. Bu nedenle de erkek bir an önce işlerini bitirmeyi yani boşalmayı amaçlıyordu. Seksten keyif almak için huzurlu bir ortam gereklidir.

Eğer huzur yoksa ve tehlike varsa vücutta adrenalin salgılanır ve kişi bir an önce bulunduğu ortamdan kaçmak ister. Yani erken boşalma da insanın kendini korumak için geliştirdiği bir savunmadan oluşmuş ve nesilden nesile aktarılmış bir davranış örüntüsüdür. Yani erken boşalma ilkel bir savunmadır.'' dedi.

Erken boşalmada suçlu olan penis değildir

Seksin kişinin en saf ve savunmasız hali olduğunu söyleyen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak; ''Sevişirken insan en saf, en savunmasız halindedir, tehlikelere karşı açıktır. Bu, hem dışarıdan gelebilecek fiziksel tehlikeler olabileceği gibi, hem de başka bir insanla özel bir anı paylaşma ve ona karşı korunmasız durumda olmanın yaratabileceği tehlikedir. Yani erkek bazen bu yakınlıktan korkabilir ve yakınlığa karşı bir koruma kalkanı olarak da erken boşalma ortaya çıkabilir.'' dedi.

Erken boşalmanın birçok farklı nedene bağlı olarak oluşabildiğini söyleyen Psk. Bacanak; ''Cinsel sorunla karşılaşmak ve bunu kabul etmek erkek için kolay değildir. Çünkü erkekler cinsel performansı erkekliğin göstergesi olarak görürler. Erken boşalan erkekler bu durum karşısında partnerlerinden utanırlar ve özür dilerler. Bu çok yanlış ve yapılmaması gereken bir davranıştır. Ayrıca, bütün suçu penislerinde görürler ve penisi kontrol edemedikleri için kızarlar. Oya ki erken boşalmada suçlu olan penis değildir, olusuz düşüncelere ve bilişsel çarpıtmalara sahip olan beyindir.'' dedi.

Erken boşalma erkeğin hayata karşı duruşu olabilir

Erken boşalmanın erkeğin hayata karşı duruşu ve hayatı algılayış biçiminin bir sonucu olarak da yaşanabileceğine dikkat çeken CİSED Genel Sekreteri Psikolojik Danışman Fatma Ayrık; " Erken boşalan erkeklerin ortak özellikleri vardır. Bunlar;

-Hızlı yemek yerler,
-Hızlı araba kullanırlar,
-Hızlı konuşurlar,
-Her konuda aceleci ve sabırsız davranırlar,
-Çabuk sinirlenirler, stresli ve gergindirler,
-Kontrolsüz davranışları vardır,
-Ya çok çabuk güvenirler ya da güven duymada zorlanırlar,
-Kaygılı ruh halleri vardır,
-Çocukluklarında babalarıyla sorunları vardır,
-Çocukluklarında yataklarını ıslatmışlardır,
-Genellikle eğitim düzeyleri yüksektir,
-A tipi kişilik yapısına sahiptirler.


Yani rekabetçi, sosyal alanda ve mesleğinde hırslı, sabırsız, aynı anda birkaç iş yapmayı seven, insanlara ve olaylara çabuk sinirlenen, onaylanmayı bekleyen, sorunlu bir dinlenme tarzı olan, daima telaşlı, vb. özellikleri vardır. Eğer erkek bu özelliklerini kontrol edemezse yatakta boşalmasını kontrol etmesi de çok zordur. Çünkü erken boşalma erkeğin hayata karşı bir duruşu, varoluş şekli de olabilir.'' dedi.

Read more

Sağlıklı erkek daha çok sevişiyor

Sağlıklı erkek daha çok sevişiyor

Sağlıklı erkek daha çok sevişiyor Sağlıklı erkeklerin, daha uzun yıllar aktif bir cinsel hayatı olduğunu ortaya çıkardı. Chicago Üniversitesinde yapılan araştırmada, sağlık durumu iyi veya mükemmel 55 yaşındaki erkeklerin, sağlıkları kötü veya vasat düzeydeki erkeklerle mukayese edildiğinde ortalama 5 ila 7 yıl daha uzun cinsel yaşamlarının olduğu belirlendi.

Araştırmada, sağlık durumu iyi ya da mükemmel kadınların, sağlıkları kötü veya vasat olanlarla karşılaştırıldığındı 3 ila 6 yıl daha uzun cinsel yaşamlarının bulunduğu kaydedildi.

Sağlık durumları çok iyi veya mükemmel durumda bulunan erkek ve kadınlar, sağlık durumları kötü veya vasat erkek ve kadınlarla karşılaştırılırken, sağlığı iyi olan erkeklerin kötü olanlara göre 1,5 ve kadınların da 1,8 kat cinsellikle daha ilgili olduğu görüldü.

25 ila 85 yaşlarındaki 6 binden fazla Amerikalıya ait verilerin incelendiği ve British Medical Journal'da yayımlanan araştırmada, orta ve ileri yaşlarda cinsel faaliyet, cinsel yaşamın kalitesi ve cinselliğe ilginin sağlık durumuyla doğrudan bağlantılı olduğu tespit edildi.

Araştırmacılar Doçent Stacy Tessler Lindau ve asistanı Natalia Gavrilova, erkeklerde faal cinsel yaşam beklentisinin kadınlardan daha uzun olduğunu, ancak sağlığı kötü erkeklerin faal cinsel yaşamlarının kadınlara göre kısa olduğunun altını çizdi.

Araştırmada ayrıca, daha sık cinsel ilişkide bulunan insanların daha sağlıklı olduğu tespit edilirken, cinsel açıdan aktif insanlar arasında, sağlık durumu iyi olmanın, erkeklerde daha sık cinsel ilişkiyle (haftada bir veya daha fazla) bağlantılı olduğu tespit edildi.

Araştırmacılar makalelerinde, "cinsel aktivite, yüksek kaliteli cinsel yaşam ve cinselliğe ilginin yaş ilerledikçe erkeklerde kadınlardan daha fazla olduğunu" kaydetti.


Read more

50 yaşından sonra zorlaşıyor

50 yaşından sonra zorlaşıyor

50 yaşından sonra zorlaşıyor Kadınlara "35 yaşına kadar doğumları bitirin" deniyor, erkekler zaman konusunda sıkıştırılmıyordu. Halbuki son araştırmaların sonuçları, erkekleri hayal kırıklığına uğratacak hatta iktidarlarını bir miktar sarsacak gibi! Yakın zamana kadar erkeklerin ölünceye kadar baba olma yeteneğinin sürdüğü düşünülüyordu. Kadınlara "35 yaşına kadar doğumları bitirin" deniyor, erkekler zaman konusunda sıkıştırılmıyordu. Halbuki son araştırmaların sonuçları, erkekleri hayal kırıklığına uğratacak hatta iktidarlarını bir miktar sarsacak gibi!

Yaşlanan sadece kadınların yumurtaları değil

Spermler de yaşlanma ve çevresel koşullardan nasibini alıyor. Erkeklerin de yaşı ilerledikce, spermlerinin kalitesi bozuluyor. Bu gelişmeler için erkeklerin çok yaş alması şart değil, 38 yaşından sonra spermlerde değişim başlıyor. Kadınlara nasıl "En geç 35 yaşına kadar doğur" deniyorsa, erkeklere de "Elini çabuk tut" deniyor artık! Çünkü 38'inden sonra sperm sayısı azalıyor ve yumurtayı dölleyemiyor. Ayrıca yaşlı spermlerle meydana gelen gebeliklerde düşük riski de artıyor... Şimdi bilim adamları erkeklerin spermlerini bazı vitamin ve mineral kokteyleriyle gençleştirmenin peşinde. Yöntemlerden biri de genç ve sağlıklı kadın yumurtası.

Erkeklerde sperm sayı ve hareketi normal olsa bile bazı durumlarda çift çocuk sahibi olamıyor. Hatta bu çiftlerde tedavi amaçlı yapılan aşılama ve/veya tüp bebek tedavileri de başarılı olamıyor. Fransa ve Belçika'da laboratuvarları bulunan genetik ve embriyoloji uzmanı Dr. Moncef Benkhalifia, "Kesinlikle biliyoruz ki yaşın, spermin genetik yapısını bozucu etkisi var" diyor.

Spermin kalitesini farklı vitamin

kombinasyonları, vitaminler, antioksidanlarla artırmaya yönelik bazı uygulamalar denendi halen de deneniyor. Bunlar aslında inderekt yöntemler. Yani ağızdan alınıyor, genel vücut sistemi üzerinden sperm üretimini de etkilemesi bekleniyor. Bir başka grup doktor aynı amaçla yüksek doz C vitamini verdi. Sonuçta beklenenin tam aksine etki yaptı ve sperm kalitesini çok kötü etkiledi.

İYİ SPERM ÜRETİMİ İÇİN ORTAM HAZIRLANIYOR

Dr. Benkhalifia, "Spermin DNA'sında bozulma varsa bile yumurtayı dölleyebilir. Bu dölleme yanıltmamalı. Çünkü spermin DNA'sı bozulmuşsa, oluşturduğu embriyo gelişimini sürdüremez. Spermin DNA'sındaki kırılmaların önlenmesi için çok düşük dozda C ve E vitamini, betakeraton, selenyum, çinko veriyoruz. Bu tedavi bütün vücudun oksidatif stresini alıyor. İyi sperm üretimi için ortam hazırlıyor" diyor. Sperm gelişimi süreci yumurtadan daha uzun sürüyor. Yumurtalar 28 günlük sikluslarla üretilirken, sperm için ortalama 72 güne ihtiyaç var. Dolasıyla vitamin-mineral tedavisinin sonuç vermesi için 3 ay gerekiyor.

OLGUNLAŞMAYAN SPERME ÇİNKO VE D VİTAMİNİ

Spermle ilgili bir diğer sorun da "prematüre" olması. Spermin DNA zincirindeki bozulmaya bağlı olgunlaşma sorunu olduğunda da yumurtayı döllemesi mümkün. Hatta embriyo 3-5 gün gelişimini sürdürüyor. Fakat rahime tutunma oranı düşük. Prematüre spermler, erken düşüklere yol açıyor. Dr. Benkhalifia bu sorunun tedavisinde de çinko ve D vitamininden yararlandıklarını anlatıyor. Bunun için C ve E vitaminin kullanılmasına gerek duyulmuyor. Bundan da yarar görmek için 3 ay uygulanması öneriliyor.

Bazı şanssız erkeklerde yukarıda sözü edilen sorunların her ikisi de görülüyor. Bu durumdaki erkeklere yönelik çok güçlü tedaviler veriliyor. 3 ay boyunca çinko ve güçlü antioksidan kompleksleri içiyorlar. Dr. Benkhalifia, kullandıkları vitamin ve minerallerin tümünün doğal yollardan elde edildiğini, kimsayal ürünleri tercih etmediklerini belirtiyor.

KADIN YUMURTASI İLAÇ GİBİ!

Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Timur Gürgan'ın verdiği bilgiye göre, spermlerdeki yumurtayı dölleme bozukluğunun temel nedenlerinden biri sperm kafasında yumurta zarını eriterek içeriye girmesini sağlayan sistemdeki bozukluk. Bir diğeri de spermlerin genetik yapısının, kadın yumurtasıyla uygun şekilde birleşmesine izin vermemesi. Sperm DNA'sında ortaya çıkan kırılmaların ve kopmaların yaşla birlikte artması diğer önemli bir faktör. Prof. Dr. Gürgan, "Genç ve sağlıklı kadın yumurtasının bu sorunların bir kısmını iyileştirici etkisi var. Bu nedenle sperm problemi taşıyan çiftlerde, kadın yumurtalarının farklı yöntemlerle ve ilaçlarla desteklenmesi fayda sağlayabiliyor. Bu durumlarda yumurta gelişimine katkıda bulunabilecek vitamin, eser element ve enzim destekleriyle kadının bünyesine uygun yumurta destekleyici ilaçların verilmesiyle yapılan tedaviler uygulanıyor" diyor.

"ERKEKTE SINIR 50 YAŞ"

Erkekler her yaşta baba olur efsanesi yıkılıyor mu sorusuna karşılık ise Dr. Benkhalifia'nın yanıtı açık: "Bence 55-60'dan sonra erkeğin baba olması zor. Kadınlarda üremeyle ilgili sorunlar nasıl 35'inden sonra başlıyorsa, erkekler için de 50 yaşından sonra başladığını söyleyebilirim" diyor.

Üremede anahtar oyuncunun yumurta olduğunu hatırlatan Dr. Benkhalifia, şunları söylüyor:

"Yumurta liderdir. Yumurta en hızlı ve yarışmayı kazanan ve zarını geçebilen spermi seçiyor. Yumurta iyiyse, iyi embriyo geliştiririz. Kötüyse kötü embriyo gelişir. Yumurta spermdeki bazı sorunları halledebilir. Ama spermdeki anomali büyükse yumurtanın yapabileceği birşey yok.

SPERMLERİN BAŞKA DÜŞMANLARI

Erkeklerde sperm yapımını kontrol eden genetik program Y kromozomu üzerinde bulunuyor. Sperm yapabilme programındaki bozukluk aileden kötü miras olarak aktarılabiliyor. Yüzyılın sorunu stres, spermleri de vuruyor. Kalite ve sayısını düşürüyor. Tiryakileri kızacak ama sigaranın olumsuz etkisi o kadar kesin ki artık tartışılmıyor bile. Alkol ve sigara, kısırlığa yol açmakla kalmıyor, düşüklere ve anomalilik bebek doğumları riskini de artırıyor.

Erkeğin yaşı yükseldikçe, gebe kalma oranı düşüyor

12 bin 200 çiftin incelenmesiyle yapılan bir araştırma gebelik oranlarıyla, erkek yaşı arasındaki bağlantıyı ortaya koydu. Araştırmada spermin kalitesi, morfolojisi ve sayısının yanı sıra gebelik, düşük ve doğum oranlarına bakıldı. Araştırmanın kadınlarla ilgili verilerinde sürpriz yoktu. Beklendiği gibi 35 yaş ve üstü kadınlarda gebelik oranlarının ciddi bir şekilde düşüyor. Sürpriz erkek tarafından geldi. Tüp bebekte 35 yaş ve üstü erkeklerin spermi kullanıldığında, gebe kalma oranı düşüyor, düşük oranı artıyordu. Araştırmaya göre, 34 yaşındaki erkeklerin spermleri kullanıldığında oluşan gebeliklerde düşük oranı yüzde 16.7. 35-39 yaş arası erkeklerde bu oran yüzde 19.5'e, 44 ve üstü yaşlarda ise yüzde 32.4'e çıkıyor. Erkeğin yaşı 39'dan 44'e çıktığında gebelik oranı yüzde 13.4'den yüzde 10.9'lara kadar düştü. Bu durumda sağlıklı ve genç çiftlerin üreme hücrelerinde henüz sorun yokke sperm ve yumurtalarını veya embriyolarını dondurmaları ve kendilerini hazır hissettiklerine anne-baba olmaları mümkün.


Mesude ERŞAN/hurriyet.com.tr


Erkeklere spermleri koruma önerileri
Spermin sırları çözülüyor
Sperm sağlığı için folik asit

Read more

Erkekler ve hormonları hakkında 10 soru

Erkekler ve hormonları hakkında 10 soru

Erkekler ve hormonları hakkında 10 soru Kadın dünyasında hormonların neden olduğu gelgitleri açıklamak oldukça kolay. Peki ya erkekler? Hormonlardan nasıl etkileniyorlar dersiniz? Bu konuda merak edilen 10 soruyu uzmanlara sorduk. Regl ağrılarımız, yersiz, hatta çoğu zaman nedensiz kaprislerimiz, hızla alıp verdiğimiz kilolar, kararsızlıklarımız ya da değişken ruh hallerimiz... Kadın dünyasında hormonların neden olduğu gelgitleri açıklamak oldukça kolay. Peki ya erkekler? Hormonlardan nasıl etkileniyorlar dersiniz? Bu konuda merak edilen 10 soruyu uzmanlara sorduk.

1. Erkeklere özgü hormonlar birden fazla mıdır?

Evet... En tanınanı ve etkin olanı ise testosterondur. Bu hormon; adını aldığı üzere testislerden salgılanır. Androjenler, ergenlik döneminde erkeklerin seksüel karakterini (penis büyüklüğü, ereksiyon, boşalma, ses kalınlığı, kasların gelişimi vb.) oluşturduğu gibi psikolojik yapılarında da belirleyici araçtır. Erkeklerin yetişkinliklerinde salgıladıkları testosteron oranı tüm seksüel özelliklerinin devamlılığını sağlar. Ancak zaman içinde seksüel özelliklerde belirgin rol oynayan androjenlerde azalma ve libidoda düşüş meydana gelebilir. Androjenler, kas sisteminin oluşması ve güçlenmesi için de hayati önem taşırlar. Bunun yanı sıra kadınlık hormonu östrojenin de belli oranda salgılanmasını sağlarlar.

2. Erkekler kadınlık hormonu da salgılarlar mı?

Evet... Fazla salgılanan erkeklik hormonları otomatik olarak östrojene dönüşür. Oysa kadınlarda erkeklik hormonu yani testosteron, böbrek üstü bezleri tarafından salgılanır ve bu oran son derece düşüktür.

3. Erkeklerin kadınların regl dönemi gibi bir döngüsü var mıdır?

Androlog ve Psikosomati Uzmanı Dr. Sylvain Mimoun; "Hayır... Kadınlardaki gibi düzenli bir döngüleri, yani regl dönemleri ya da ağrıları yoktur. Ancak sperm oluşumu söz konusu olduğunda, 72 günlük bir döngüden söz edilebilir. Hatta sırf bu nedenle bir uzman kısırlık testi için sperm örneği istediğinde yaklaşık üç aylık bir bekleme süresi öngörülür" diyor.

4. Erkekler de kadınlar gibi duygusal gelgitler yaşarlar mı?

Hayır! Testosteron seviyeleri gün işinde inip çıksa da, duygusal değişimler ve yorgunluk gibi olumsuzlukları sıklıkla yaşamazlar. "Hormonları, özellikle sabahları en yüksek seviyededir. Bu da genellikle ereksiyon halinde uyanmalarına neden olur" diyor Dr Mimoun.

5. Erkeklerin ergenlik dönemleri kadınlarınkine oranla neden daha zorlu geçer?

13 yaşındaki oğlunuzu yaz kampına gönderiyorsunuz... Gözü futboldan başka bir şey görmeyen genç delikanlı, dönüşünde sadece kızlardan söz etmeye başlıyor. "Ergenlikte, bazı erkek çocuklardaki testosteron seviyesi bir iki ay içinde 18 kat artabilir. Bu gibi durumlarda, arzu patlamaları bir tür travmaya dönüşür. Genç kızlar için bu dönem daha yumuşak geçer. Vücutlarındaki testosteron artışı, kişiye göre değişiklik göstermekle birlikte, en fazla üç ya da dört kat artar. Üstelik bu artış birkaç yıl içinde gerçekleşir" diye açıklıyor Nöropsikiyatrist Boris Cyrulnik.



6. Androjen bombardımanına tutulan erkeklerin penisleri daha büyük ve daha üretken mi olur?

İşte bir başka efsane daha! Seksolog ve Endokrinolog Dr. Antoine Lemaire söz konusu durumu şöyle açıklıyor; "Penisin boyutu kişinin genetik özelliklerine ve yaşına göre değişir. Erkeklik hormonlarının boyut üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Penisin boyutlarının da erkeklerin cinsel istekleri üzerinde etkisi yoktur. Doğanın cömert davrandığı erkekler kendilerine güvendiklerinden biraz daha davetkâr olabilirler. Ancak cinsel isteğin tek tetikçisi hormonlardır.

Ne kadar yüksek testosteron, o kadar yüksek libido!" Dr. Mimoun ise "Penisin boyutu ne olursa olsun, önemli olan çiftler arasındaki iletişim, ön sevişmedeki oyunların kalitesi ve fantezilerdir" diyor ve ekliyor; "Bazen doğru kelimeler ve hayal gücü libido üzerinde hormonlardan çok daha etkili olabilir" diyor Dr Mimoun. Bu uyarı da cinsel ilişki sırasında kullanılan kelimelerin iyi seçilmesi gerektiğine parmak basıyor.

7. Erkeklere özgü hormonlar, fiziki güçlerini de etkiliyor mu?

Eğer yolunuz günün birinde Arnold Schwarzenegger misali bir erkek ile kesişir ve yatakta hayal kırıklığına uğrarsanız hiç şaşırmayın! Sert kaslar, geniş omuzlar, şişkin pazılar; gerçek seksüel kimliğin ikincil göstergeleridir ve tüm erkeklerde bulunan Y kromozomu tarafından biçimlenir. Androjenlerin bu konuda belirleyici özelliği yoktur.

8. Aşırı kıllı ya da saçları dökülen erkekler yüksek hormon seviyesine mi sahiptir?

Bir diğer klişe ise erkek ne kadar kıllı ise seks gücünün de bir o kadar şiddetli olduğu yönünde... Oysa uzmanlara göre bu genelleme tamamen yanlış. Dr. Antoine Lemaire; "Saç dökülmesi son derece duygusal kökenli bir olgudur. 30 yaşındaki bir erkek, normal testosteron oranına rağmen saçlarını hızla kaybedebilir. Benzer durum kıllar için de geçerli. Çok kıl, fazla testosteron demek değildir" diyor. Hintlilerin ya da genel olarak Asya orijinli erkeklerin hemen hemen hiçbiri kıllı değildir, çoğunun sakalı dahi çıkmaz. Ancak bu durum erkekliklerinden şüphe etmemizi de gerektirmez. Bu noktada zamanın, yani yaşın da etkisi vardır. "Erkekler yaşlandıkça daha fazla tüylenirler, kadınlarda ise tam tersi yaşlılıkla birlikte tüylenme azalır" diyor Medikal Estetik Uzmanı Catherine de Goursac.

9. Testisleri küçük olan erkeklerin verimliliği daha mı azdır?

Evet! Testislerin küçük olması, genellikle düşük hormonal seviyeye işaret eder. Dr. Sylvain Mimoun'a göre; ergenlik çağından itibaren küçük testisler ya da küçük penis duygusal travmalara da neden olabiliyor. Bunu engellemek için eksiksiz bir hormonal denge programı oluşturmak büyük önem taşıyor.

10. Günlük hayatta agresif kişilikler ile erkeklik hormonu arasında neden hep sıkı bir bağ kurulur?

Nörobioloji Uzmanı Catherine Vidal durumu şöyle açıklıyor; "Bu insanların kolayına giden bir inanış. Daha küçük yaşlarda erkek çocuklarla kız çocuklar birbirlerinden ayrıştırılıyor. Bu ayrıştırma, toplum içinde kabul görmek için bir tür zorunluluk. Erkekler ağlamamalı çünkü erkek adam güçlüdür. Kızlar narin olmalı, duygularını ender dile getirmeli. Eğer hamilelik, menopoz, andropoz, ergenlik gibi geçici bir durum yoksa insanların kadına ve erkeğe biçilen rollerden şaşma hakkı da yok. Çünkü eğitim, toplum ve kültür bunu gerektiriyor."

Marie Claire

Read more

Kalın sesli erkekleri çekici buluyorlar...

Kalın sesli erkekleri çekici buluyorlar...

Kalın sesli erkekleri çekici buluyorlar... Kadınların, ne söylediklerine bakmaksızın, sesi derinden gelen erkekleri daha çekici buldukları ortaya kondu... İskoçya'daki Aberdeen Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre ince sesli kadınlar kalın sesli erkekleri çekici buluyor.

Araştırma için sesleri ölçülen 113 kadına 'Senden hoşlanıyorum' ya da 'Senden hoşlanmıyorum' diyen erkek sesleri dinletildi ve bu sesleri çekici bulup bulmadıkları soruldu.

Erkeklerin sesleri elektronik olarak modifiye edilerek kimi daha feminen, kimi daha maskülen, daha tiz ya da daha yoğun seslere çevrilmişti. Katılımcıların ne söylediğine bakmaksızın sesi derinden gelen erkekleri tercih ettiği görüldü.

Ayrıca en tiz sesli 20 kadın, en maskülen erkek seslerini seçti. Radikal gazetesinin haberine göre; ekipten Benedict Jones, "İnsanların evlilik ve aşkta kendilerine çekici gelen kişileri seçtiklerini zaten biliyorduk. Ancak çekiciliğin etki alanı sırf aşkla sınırlı kalmıyor, insanlar çekici bulduğu kişileri işe alıyor, onlara oy veriyor veya onlarla daha iyi anlaşıyor" diyor.

Araştırmayla çekiciliği belirleyen faktörler arasında sesin de önemli bir belirleyici olduğu ortaya kondu.

Radikal



Read more

Bu doğum kontrol yöntemi erkeklere!

Bu doğum kontrol yöntemi erkeklere!

Bu doğum kontrol yöntemi erkeklere! Prezervatif, geri çekme yöntemi ve vazektomi hariç, erkeklerin de istenmeyen gebelikten korunmaları için çok basit ve oldukça etkili bir yöntem mi keşfedildi? ABD'nin North Carolina Üniversitesi bilim adamları, ultrason dalgaları uygulanan erkeklerin 6 ay süreyle sprem üretiminin durduğunu ortaya çıkardı.

Çalışmayı yürüten Dr. James Tsuruta, ileride bu yöntemin erkekler tarafından kolay, sorunsuz ve ekonomik bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanılabileceğini söyledi.

Senede iki kere uygulanacak ultrasonla 1 sene boyunca erkeklerin çocuk sahibi olmasını engeleyecek yöntemin, uzun vadede yan etkileri olup olmadığı araştırılmaya başlandı.


Erkekler için doğum kontrol yöntemleri


Read more

Erkekler için doğum kontrol yöntemleri

Erkekler için doğum kontrol yöntemleri

Erkekler için doğum kontrol yöntemleri Erkeklerde doğum kontrolü amaçlı kullanılan bugün için 3 yöntemden bahsedilebilir. Geri çekme yöntemi, prezervatif (kondom) ve vazektomi. Memorial Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Bülent Altay, erkeklerde korunma yöntemler hakkında bilgi verdi.

Erkeklerde doğum kontrolü amaçlı kullanılan bugün için 3 yöntemden bahsedilebilir. Geri çekme yöntemi, prezervatif (kondom) ve vazektomi. Son zamanlarda üzerinde yoğun çalışmaların olduğu ancak rutin kullanıma henüz girmemiş olan diğer bir yöntem olarak hormonal yöntemden de bahsedilebilir.

GERİ ÇEKME YÖNTEMİ

Türkiye'ye yaygın olarak kullanıldığı düşünülen bu uygulama, erkeğin boşalmadan hemen önce penisini vajenden dışarı çekerek vajen dışına boşalmasıdır. Bir doğum kontrol yöntemi olmaktan çok uzak olan bu uygulamanın pek çok sakıncaları vardır.

Öncelikle bilinmesi gereken, boşalma öncesinde erkeklerde halk arasında zevk suyu olarak da adlandırılan sıvının da içerisinde de sperm hücrelerinin bulunabileceğidir. Bu sıvı penis ereksiyon halindeyken ve boşalmadan çok önce salgılanır, çok az bir miktar sıvı olmasına rağmen içerisinde az sayıda da olsa sperm hücresi bulunma ihtimali vardır. Bu risk, özellikle arka arkaya yapılan iki ilişkiden ikincisi için çok yüksektir.

Erkeklerde orgazm ve ejekulasyonun (boşalmanın) eş zamanlı olaylar olduğu göz önüne alınacak olursa, orgazmın hemen öncesinde penisin geri çekilerek boşalmanın kontrol altına alınmasının çok da kolay bir davranış olmayacağı açıktır. Geri çekmede geç kalma ve sonucunda istenmeyen bir gebelik oluşması ihtimali erkeğin cinsel ilişki süresinde baskı altında olmasına neden olur. Bu sorun nedeniyle erken boşalma en sık karşılaşılan cinsel sorunlardandır.

Bu doğum kontrol yöntemi, bazı durumlarda geç boşalma, hiç boşalamama ya da cinsel istek eksikliği gibi durumların da hazırlayıcısıdır. Özetle, çiftlerin gerek cinsel yaşamlarının sağlığı gerekse etkin ve güvenilir doğum kontrol yönteminin sağlanması açısından geri çekme yönteminin uygun bir yöntem olmadığı açıktır.


PREZERVATİF >>>



Erkekler için yeni bir doğum kontrol yöntemi!



PREZERVATİF

Prezervatif (kondom, kılıf) gebelikten korunmak amacıyla çok uzun yıllardır kullanılan etkin ve kolay bir doğum kontrol yöntemdir.

Kondom kullanımı boşalma sonucunda penisten çıkan sperm hücrelerinin (erkek tohum hücrelerinin) vajinaya dökülmesini önleyerek gebeliğin önlenmesi esasına dayanır.

Günümüzde prezervatifler lateks adı verilen bir maddeden üretilmektedir ve içerisine eklenen sperm öldürücü katkı maddeleri ile daha güvenilir hale gelmiştir. Ancak lateks allerjisi olan erkekler ve ayrıca kadınlar için prezervatif kullanımı sakıncalıdır.

Prezervatif kullanımı ile ilgili en önemli nokta belki de doğru uygulamanın nasıl olacağının bilinmesidir. Prezervatif penis erekte haldeyken içerisinde hava kalmamasına özen gösterilerek penis köküne dek uygun bir şekilde yerleştirilmesi, tırnak gibi keskin cisimler ile zedelenmemesi, uygun olmayan kayganlaştırıcı birtakım maddeler ile temasından kaçınılması ve boşalma sonrasında yine penis erekte haldeyken ve partnerden uzaklaştıktan sonra çekilmesi önemli noktalardır.

Prezervatifler tek kullanımlık olup ilişki sonrasında toplum sağlığı da düşünülerek uygun koşullarda çöpe atılmalıdır. Bu kurallara uyulmaması halinde prezervatifin ilişki esnasında çıkması ya da yırtılması riski söz konusu olabilmektedir. Kondom çıkarıldıktan sonra penis başında az miktarda da olsa sperm bulunabileceğinden tekrar ilişkiye girilmemelidir.

Bir diğer önemli konu ise kondomun ay içerisinde her cinsel ilişkide kullanılması gerektiğidir. Yalnızca gebelik açısından riskli günlerde uygulandığında koruyuculuk oranı düşer. Bu yüzden kadın adet döneminin hangi döneminde bulunursa bulunsun mutlaka her ilişkide kullanılmalıdır.

Bir diğer husus ise kondomun cinsel ilişkinin başından itibaren uygulamasıdır. Yani ilişki başında kondomsuz, boşalmaya yakın kondom ile ilişkiye devam etmek yanlış bir davranıştır. Bu durum istenmeyen gebeliklerin oluşmasına neden olabilir.

Prezervatif, doğum kontrolü ötesinde cinsel yol ile bulaşan pek çok hastalığın önlenmesinde de etkin bir koruyucudur. AIDS, Hepatit B, Hepatit C, gonore enfeksiyonu (bel soğukluğu) bunlar arasında en önemli olanlarıdır. Ayrıca prezervatiflerin son kullanma tarihlerine de çok dikkat edilmesi gerekmektedir.


VAZEKTOMİ >>>



Erkekler için yeni bir doğum kontrol yöntemi!






VAZEKTOMİ

Vazektomi, erkek doğum kontrol yöntemleri arasında en etkili ancak geri dönüşü olmayan bir gebelikten korunma yöntemidir. Bu yöntemde bölgesel anestezi altında her iki sperm kanalının kesilerek bağlanması ve sperm kanallarının devamlılığının tamamen ortadan kaldırılması amaçlanır.

Ayaktan uygulanan bir cerrahi müdahale olup, yapıldıktan hemen sonra hasta evine, işine rahatlıkla dönebilir. İşlem nedeniyle ortaya çıkabilecek sorun ihtimali yok denecek kadar azdır (enfeksiyon, kanama gibi).

Erkekler vazektomiden sonra da semen üretmeye, aynı cinsel işlev, arzu ve heyecanları yaşamayı sürdürür. Görünüm ve duygu bakımından aynı kalırlar. Vazektomi ile spermlerin iletimi engellendiği için, yalnızca boşalma sırasında çıkan sıvıda sperm hücrelerinin olmaması sağlanır.

Vazektomi sonrası hastaların çoğunun beklediği gibi bir ejekulat (boşalma sırasında çıkan sıvı) miktarında bir azalma olmamaktadır. Çünkü bu sıvının büyük bir bölümü testis dışındaki genital organlardan gelmektedir (prostat, seminal vezikül gibi).

Hastaların bilmesi gereken en önemli husus, işlemden sonra 3 ay süreyle menide sperm hücrelerinin çıkmaya devam edebileceğidir. Yani bu süre içerisinde eşler mutlak suretle diğer doğum kontrol yöntemlerinden birini kullanmak zorundadırlar. Ancak 3 ay sona erdiğinde arka arkaya yapılan 2 sperm tahlilinde hiç sperm hücresine rastlanmaması durumunda korunmasız olarak ilişkiye girebilirler.

İşlem öncesi eşlere danışmanlık hizmeti verilmeli
Vazektomi işlemi öncesinde mutlaka erkeğe ve eşine ayrıntılı bir danışmanlık hizmeti verilmeli. Türkiye'de yasal olarak da, evli kişilerde gönüllü cerrahi sterilizasyon yapılacağı zaman eşin yazılı onayını almak gerekir (1983 yıl 2827 no'lu yasa).

İşlem hakkında bilgi verilmesi esnasında hekim mutlaka yalın bir dil ve kişinin anlayabileceği terimler kullanılmalı, başvuran kişilerin korku ve endişelerini dile getirmeleri sağlanmalıdır.

Vazektomili erkeklerin bu işlemden pişman olup eski durumlarına geri dönmek istemeleri halinde ya mikrocerrahi teknikler ile kesilen sperm kanallarının uçları birbirine yeniden dikilir, ya da TESE yöntemi ile testislerden alınan sperm kullanılarak tüp bebek yapılır.

Her ikisinin de başarısı düşük olup, her zaman sonuç vermeyebilir. Bu nedenle geri dönüşü olmayan bir yöntem olarak kabul edilmelidir. Vazektomili erkeklerin % 0-3'ünde zaman içerisinde kesilen kanalların uçları birbirine kaynayarak sperm çıkmaya başlayabilir ve istenmeyen gebelikler oluşabilir. Bu risk erkek ve eşine mutlaka anlatılmalıdır.

Vazektomi yapıldıktan sonra testislerde (erbezi, haya) dolgunluk, hafif ağrı hissedilebilir.


Erkekler için yeni bir doğum kontrol yöntemi!




Read more

İşinize yarayacak güzellik sırları

İşinize yarayacak güzellik sırları

Pratik güzellik yöntemleri sayesinde çok fazla zaman harcamadan çok bakımlı görünmeniz mümkün. Dr. Melisa Eczacıbaşı sizler için anlattı.


Makyaj

Koyu renkli rujların modası henüz geçmedi ama hepimiz çantamızda bir de parlatıcı taşır olduk. Evden çıkarken ağır makyaj yapmayı sevmeyenlerdenseniz dudaklarınıza bir parlatıcı sürebilirsiniz. Emin olun size çok doğal ve zinde bir görüntü sağlayacaktır.

Transparan ama altın ve gümüş pırıltılı farları çok yönlü kullanmanız mümkün. Parmağınızla kolaylıkla uygulayabileceğiniz farlar göz makyajının üzerine aydınlık vermek amacıyla da kullanılıyor. Ya da allık fırçası yardımıyla pırıltılı bir dekolte ve omuz bölgesi elde edebilirsiniz.

Eğer hafta sonu göz makyajınızı maskarayla tamamlamak istemiyorsanız, kirpik kıvırıcılar hem bakışları canlandırır, hem de gözleri belirginleştirir. Unutmayın maskara kullandığınız zaman kirpiklere zarar vermesin diye göz temizleyicilerle makyajınızı iyice çıkartmanız gerekir.

Transparan pudra çoğumuz için mükemmel bir makyaj sabitleyicisi. Bu ürün ışığı yansıtarak, cilde aydınlık bir görüntü veriyor. Üstelik her zaman için pudra kullanmak cildi yaptığı koruyucu etkisinden dolayı yararlı.


Cilt

Cilt yüzeyindeki siyah noktacıklar ya da tüm diğer tahrişler için hiç bebeğinizin kremini kullandınız mı? İnanılmaz etkili olduğunu göreceksiniz. Küçük yaralar daha çabuk iyileşiyor. Eğer kremin üzerine bir de bal döküp tüm gece cildinizde bekletirseniz ertesi sabah kendinizi tanıyamayacaksınız. Unutmayın her şeyden önce bu tip sorunları tedavi etmekte yarar var.

Haftada en az bir kez yüzünüze ve vücudunuza maske uygulamalısınız. En sevdiğiniz şarkıyı açın, bacaklarınızı rahatça uzatın ve maskenin etkisini göstermesini bekleyin. Nem yoğunluklu maskeler ve ya kollojenli onarıcı maskeler bu konudaki en iyileri.

Pişmemiş bir adet patatesi soyun ve küçük küçük doğrayarak bir çatalla ezin. Elde ettiğiniz yoğunluğu yüzünüzün her tarafına sürün ve 20 dakika bekletin. Daha sonra ılık suyla yıkayın. Bu uygulamayı haftada bir ya da iki kez yapıyorsanız ancak etkili olur. Göz altındaki torbalanmalar için oldukça rahatlatıcı bir bakım, etkisini kısa sürede göreceksiniz.

Günün ilk ışıklarını sağlıklı bir ciltle karşılamak için yüzünüzü yıkadıktan sonra kokulu losyonlarla ve buz parçaları ile nemlendirin. Çiçek kokuları tüm duyularınızı harekete geçirecektir. Nemli temizleme pamuğunu parmaklarınızla yumuşakça tüm yüzünüzde gezdirin. Pamuğun diğer tarafını makyajdan sonra yine yüzünüzde hafifçe gezdirmek makyajınızı transparan ve doğal bir hale getirir.


Saç

Kuaföre gitmeye vaktiniz yok ya da istediğiniz saate randevu alamıyorsunuz.... O zaman alın elinize makası. Durun, durun. Sadece kırık uçlardan kurtulmak için önerimiz... Uzun saçlarınızı ensenizde atkuyruğu olarak toplayın. Bir parmak genişliğinde tutamlara ayırın, uçlarını kıvırın ve 1-2 cm. kesin. Hem doğal bir görünüm elde edersiniz, hem de bir sonraki kuaför randevunuza kadar içiniz rahat eder. Unutmayın istediğiniz modeli elde edemezseniz dahi, saçlarınız bu sayede daha bakımlı görünecektir.

Evde saçlarınıza saç maskesi uygulamak istiyorsunuz ama yok. Ne yapacaksınız? İnce bir tabaka Nivea kremi saçlarınıza hafifçe yedirin Baş derisine ve saç köklerine kadar değil elbette. Ve birkaç saat boyunca ya da tüm bir gece etkisini göstermesini bekleyin. Daha sonra bebe şampuanıyla iyice yıkayın ve sıcak suyla durulayın veya en pratiği badem yağı, susam yağı ve zeytinyağından elde edilen bir karışımı saçınızda 3 saat bekletin. Daha sonra saçınızı iyice yıkayın.

Yeni sezonun gözde saç modelleri arasında yerini alan topuzlar saçlar çok temiz olmadığı zaman kalıcılığını daha iyi koruyabiliyor. Çünkü temiz tutamlar elden kayıyor, tokalanması zor oluyor ve tokalar sürekli açılıyor. Peki ne yapmalı? Saç fırçası üzerine bir miktar saç spreyi sıkın ve saçları topuz yapmadan önce tarayın.


Vücut

Evde peeling de mi yok? Krema ya da yoğurdu 2 yemek kaşığı tuzla karıştırın ve duş öncesi cildinize sürün. Etkisini göreceksiniz. Doğadaki tuz ve şeker partiküllerinde doğal peeling maddeleri olduğunu unutmayın.

Çok seyahat ediyorsunuz, evinizi, yatağınızı özlüyorsunuz. O zaman kaldığınız otelde hem odanıza hem yatağa bir kaç damla kullandığınız parfümden sıkmayı deneyebilirsiniz.

Karnınızı hamilelik çizgilerinden korumak istiyorsanız jojoba yağına birkaç damla lavanta esansı damlatın. Elde ettiğiniz karışımı dairesel hareketlerle cildinize yedirin. Kozmetik markaların arasında hem çatlakların oluşumunu etkileyecek, hem de oluşmuş çatlakları azaltacak birkaç marka bulmanız da mümkün.


Ayaklar

Tüm gün ayakta durdunuz gece de yine aynı hareketliliğe nasıl dayanacaksınız? Nane içerikli ayak losyonları iyi bir gece geçirmenize yardımcı olabilir. Peeling özelliği taşıyan kremler da size bu konuda yardımcı olabilir.

Biz kadınların vazgeçemediği alışkanlıklardan biri de yüksek topuklar. Bakımlı ayakların sırrı ise geceden kalın bir tabaka vazelin sürüp, çorap giyip uyumak. Kozmetik ürünlerdeki ayak nemlendiriciler ise başka bir kurtarıcınız.

Kadın Kanalları Editörü: Burcunur YILMAZ

Read more

Migreni tetikleyen besinler!

Migreni tetikleyen besinler!

Bazı besinler, katkı maddeleri ve diyetteki bileşenler migrene yol açabiliyor. Migren, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmekle birlikte, çoğunlukla ataklar halinde gelişip şiddetli baş ağrısına neden olan nörolojik bir hastalık olarak tanımlanıyor.

Migren ataklarını tetikleyen bu besinlerden migren hastalarının mümkün olduğunca uzak durması gerekiyor...

* Olgunlaşmış peynirler (çedar, camembert)
* Alkollü içecekler (bira, şarap, viski, şampanya)



* Sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, işkembe)
* Sucuk, salam, sosis, pastırma, jambon gibi şarküteri ürünleri



* Hazır et ve tavuk suyu tabletleri
* Deniz ürünleri (kalamar, karides, midye)



* Konserveler
* Turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt, limon)



* Yağlı ve baharatlı yiyecekler
* Kafeinli içecekler (çay, kahve, asitli içecekler)



* İncir, kuru üzüm, papaya, avokado, muz ve kırmızı erik
* Çikolata ve kakao



* Sardalye, hamsi, ringa balığı
* Bakla



* Maya
* Ekşi krema



* Fıstık ezmesi
* Marine veya salamura veya fermente edilmiş besinler



* Kuru meyve içeren ekmekler
* Bazı baklagiller özelikle kuru fasulye, mercimek ve soya ürünleri.

Read more
 
ücretsiz porno izle ücretsiz porno hd porno izle mobil porno porno izle türk porno türk porno
kadın sağlık - kadınlar Ve cinsellik Design by Türkçe amatör Porno © 2009